; the weirdest thing you'll ever see in the whole wide world is Edith.

Hufflepuff VI. Sınıf Mesaj Sayısı : 64 Kayıt tarihi : 23/08/10

E d i t hJankovics

Bir aralık doğumlu, Yay burcu.
Sırp asıllı, fakat annesi Rus ve o da küçüklüğünden beri Rusya'da yaşadı.
Oldukça güzel bir sesi var, bir kere grup kurma girişiminde bile bulunmuştu.
Patronusu Fuphup, çok canlı renklere sahip olan bir tür sihirli kuş. Şarkıları ilk başta hoşa gitse de sonuçta dinleyeni çıldırtır. Edith aynı zamanda ruhsatlı bir Fuphup sahibi. Bir de Mıncık'ı var, fakat onu Hogwarts'ta kaybetti.
Böcürtü dev bir hamamböceği.
En sevdiği renkler yeşil, elektrik mavisi, turuncu ve kırmızı.
Klasik şeylerden hoşlanmaz.
Her ergen gibi alkol, sigara ve onun gibi şeylere ilgisi vardır, çok olmasa da.
İsyanyolca, İngilizce, Rusça ve Sırpça biliyor, Almanca öğrenme çalışmalarında, Gretchen sayesinde. Dillere ve milletlere karşı büyük bir tutkusu var.
Artistik patinaj yapıyor, profesyonel denilebilir. Okul dönemlerinde ara vermek zorunda kalıyor.
Dudağı ve burnu delik, fakat bir şey takmaktan hoşlanmıyor.
Belinde bir anka dövmesi var.

Edith görüp görebileceğiniz en mantıksız, saçma ve eğlenceli insandır ilk olarak. O kadar umursamaz, başına buyruktur ki asla onu bir öğrenci kimliğine yakıştıramazsınız, derslerdeki başarısının da bu görüşün aksini iddia ettiği pek söylenemez. Fazlasıyla doğaldır, yalan söyleme veya rol yapma gibi becerileri sıfırın altındadır. Doğru olduğunu düşündüğü şeyi sonuna kadar savunur, bunun gibi konularda son derece hırslı ve inatçıdır. Fakat yine de zamanının çoğunu bir koltuğa ya da çimenlere yayılmış, tembelce geçirdiğinden savunma yapacak enerjisi bile yok sayılabilir. Oldukça sempatik, neşeli bir kızdır Edith ve neredeyse her zaman herkesle iyi anlaşır. Slytherinliler bile onun gözünde bir gün kazanacağı tiplerdir, çünkü hiçbir önyargısı yoktur ve herkesin değişebileceğine dair inancı sonsuzdur. Çok optimist sayılabilir, bazen de saf olarak görülür fakat inandığı şeylerin eninde sonunda gerçekleşmesi onun saçma düşünceler peşinde koştuğu tezini çürütür. Akıllı bir kızdır Edith, olağanüstü bir zekası yoktur fakat çok akıllıdır. Kendisi için neyi doğru olup olmadığını bilir, ne yapması gerektiğini de. Altıncı hissi oldukça kuvvetlidir. Her hareketini mantık çerçevesinde gerçekleştirmesi gerektiği şeklinde şeylere inanmaz, duygularına da önem verir ve duygusal biri sayılabilir de. Yine de aşk, sevgi gibi kavramlara verdiği önem gerçekten çok azdır. Bu yüzdendir ki hiçbir erkek hakkında o tip şeyler hissetmemiştir şimdiye kadar, gerekli görmez. Hayatı yaşamaya bakar, gelecek adımı düşünmekle zamanını harcamaz. Kurallara önem vermez, 'kurallar çiğnenmek içindir' gibi bir düşüncesi olmasa da hayatını kurallarla kuşatamayacağı kadar değerli ve yaşanılası görür, aklına eseni yapar. İnsanların onun hakkında ne düşündükleri onun için oldukça önemsizdir fakat tabii birisinin ondan nefret etmesindense sevmesini ister, manyak değildir. Cesur olduğu söylenemez, birileri için hayatını tehlikeye kesinlikle atmaz fakat sadece aklına geleni yapan plansız ve saçma sapan yapısı onu ölümün eşiğine getirebilir. Ekşi ve tuzlu şeyleri, müziği, kızıl saçlıları, gülmeyi, açık havayı, hayvanları, doğayı ve doğal olan her şeyi, kahveyi, çayı, cipsleri, temizliği sever. Karanlık ortamlarda bulunmaktan hoşlanmaz fakat loş ışık onun için en iyisidir. Köpeklerden korkar. Küçükken bir kere kazara vurulmuş ve ölümden dönmüştür. Kürkleri, yumuşak olan şeyleri sever. Her daim bir atkıyla ve gömlekle dolaşır. Çizmelere bayılır.
Farklı olmaya çalışmadan farklı olan bir kızdır Edith, buna rağmen çevresine uyum sağlayabilen az sayıdaki kişiden biri.

Uzun ve dalgalı, kızıl saçlara sahiptir Edith. Yumuşak, ince telli ve parlak, omuzlarından aşağı dökülen bakırdan bir nehir. Açık turkuaz renkli, parlak ve kendini belli eden gözleri vardır, uzun ve koyu kahverengi kirpiklerle çevrelenmiş. Yüzüyle orantılı bir burna sahiptir, hafif kemeri vardır ve ona karakteristik bir hava katar, zaten bebeksi bir biçimde kalkık burunlardan hoşlanmaz. Normal bir boyu, düzgün bir fiziği vardır; 168 boya 53 kilo. Ne anoreksik derece zayıf, ne de fazlaca toplu. Sağlıklı, pürüzsüz pembemsi beyaz bir cilt, yaz aylarında çıkan açık kahverengi çiller kışın da kendisini biraz belli edebilir. Öyle mükemmel, çekici, dehşet bir tipi olmasa da sokakta görülünce ikinci bir dönüp bakılacak kadar güzeldir. Gözlüklerden, şapkalardan hoşlanır. Değişik bir giyim tarzı vardır, takdir edilesi ama ucube gibi de görünmeden.

Aile yaşantısı oldukça sıradan sayılabilir, Muggle'lardan doğma bir çocuk Edith. Annesi Emilija ve babası Leon birbirlerini severek evlenmiş, bu beraberliğin ileriki yıllarında bile hislerini koruyan insanlardı. Rusya'daki evleri küçük bir ormanın içinde yer alan malikaneydi, arkada onlara ait olan gölle birlikte. Tabii Edith zamanının çoğunu bu göl kıyısında babasının onun için yaptığı minyatür evde, kardeşi Mateo ile geçiriyordu, oldukça eğlenceliydi. Bir gün manyak avcının teki gelip de çocuklar ormanda oynarken onları vurana kadar. Edith omzundan vurulmuştu ve çok kan kaybetmesine rağmen hayatta kalmayı başarmıştı, fakat kardeşi öldü. Bu olay Edith yedi, Mateo beş yaşındayken olmuştu ve acısını her zaman hissettiler, gerek fiziksel gerek ruhsal. Aileleri çöküşteydi. Eddie her zaman en sevilen, en kusursuz çocuk olarak görülse de bunu atlatabilmeleri uzun zaman aldı. Etkisi kızda da kendisini göstermişti, içine kapandı ve on bir yaşına kadar hiçbir büyüsel aktivite göstermedi. İlk olarak canı çok sıkıldığında suyun üstünde kardeşinin yansımasını istediği zaman görebildiğini farketti, ebeveynleri de görebiliyordu. Onun bir psikopat olduğunu düşündüler, bir büyücü ya da kafayı kırmış biri. Belki de öyleydi. Ama Eddie küçük büyülerde ustalaştıktan sonra, Rusya'daki büyü okulundan gelen davetiyeyi hiç düşünmeden kabul ettiler. Edith orada birinci sınıfa başladı, fakat Rusya'nın hali o zamanlar çok kötüydü ve ailesi Sırbistan'a geri giderken Edith'in de İngiltere'deki okula gitmesinde karar kıldılar. Güçlü bağlantıları vardı ve istekleri elbette hemen karşılandı; Rusya sosyetesinin üst tabakalarından bir anneye ve ticarette adı bilinen bir babaya sahip olmanın avatanjları. Anne babasının arası düzeldi, Edith kendisini toparlamayı başardı fakat içinde hep birşeyler eksik kaldı. Öfke gibi. Ölümden dönmüş birisi, kardeşi kollarında can veren birisi, ne kadar mantığa dayalı hareket edebilirdi ileriki yaşamında? Annesini hiçbir zaman sevemedi. Mateo'yu değil de Eddie'yi seviyor diye. Bu yüzden onun gibi popüler olma çabalarında, sığ insanlardan nefret ediyor, onların ayağını kaydırmak için elinden geleni ardına koymuyor. Çabuk parlayan bir yapısı var ve kesinlikle mantığa dayalı hareket etmiyor. Onun dışında kusursuz bir kız. İyi kalpli, sevecen, neşeli ve her daim mutlu, enerjik. Daha ne istenebilir ki?

Hufflepuff VI. Sınıf Mesaj Sayısı : 64 Kayıt tarihi : 23/08/10

E d i t h ;; Lejant

Icon, Edith hakkındaki düşünceler falan.