Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Martin Claive

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Martin Claive
Wimbourne Wasps Kovalayıcısı, Kaptan
Wimbourne Wasps Kovalayıcısı, Kaptan
Martin Claive


Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 26/08/10

Martin Claive Empty
MesajKonu: Martin Claive   Martin Claive EmptyPerş. Ağus. 26, 2010 7:24 pm

Martin Claive
Wasp Kovalayıcı Kaptan
Zihnifendar


Soğuk gecenin vefasız müşterileri üstlerinde paltolarla sokakları dolduruyordu. Dolunay döngüsüydü bu yüzden gece haddinden fazla parlaktı. Pardösüsünün içinde kendini soğuğa karşı biraz olsun güvende hisseden genç adam dudaklarından sarkan kalitesiz sigaradan isteksiz bir nefes çekti. Cılız ateş karanlıktaki bedeninin yerini belli eden tek şeydi. Gri duman zayıf bir sis perdesi oluşturmak istercesine havaya yayıldı nafile yere. Karanlıkta daima parıldayan mavi gözleri yoğun bir duyguya büründüğü zaman olduğu gibi koyulaşmıştı. Karanlıktan kendini koparıp paçalarına tırmanan gölgeden silkinerek kurtuldu. İnsanlar yanından onu görmüyormuş gibi geçip gidiyordu. Zaten kafası meşgul adam kimi görebilirdi ki? Martin kafasının içinde dönüp duran sesleri kulak arkası etmeye çalıştıysa da konsantrasyonu düşüncelerin önüne bariyer çekemeyecek kadar bozuktu. “Beni aldatıyorsa?” “Aptal bir kadındı ama az önce bana yaptıklarını daha iyi yapabilecek biri yok.” “Yarın sınavda ne yapacağım ben?” “Bu vakitte dışarıda işim ne, Tanrı Aşkına çocuklarım evde yalnız.” Sinek vızıltısından beter sesler genç adamın beynini kemiriyordu buna rağmen mimiklerindeki tek değişim birkaç seğirmeden ibaretti. Artık buna alışmıştı, izinsiz ve sahipsiz düşüncelerinin beynine sızmasına. Bundan sonra gerisi rol yeteneğine kalıyordu. Adımları soğuk ve çıplak yolları dövdü. Sola saptı keskin bir dönüşle, bunun için topuklarına fazladan ağırlık vermesi yetmişti. Karanlık suların üzerine uzanan nü model misali köprüye yaklaştığında sokak lambaları üzerine çökmüş olan gölgeleri kovdu. Şimdi yabancı düşünceler uzaktan gelen fısıltı sesleriydi. Tek duyduğu düşünceler üzerine tam oturmuş şarap rengi elbisesinin eteği krem rengi pardösünün altından görünen ince bilekli kadındaydı. Kadının halenin içine gömülmüş dolunaydaki zümrüt yeşili gözleri adamın mavi gözbebekleriyle buluştu. Kırmızı rujla kaplı dudakları aralandı ama içine sinen tereddütün kokusu zihnifendar Martin’in burnuna kadar gelmişti. “Geciktim, memnun değilsin biliyorum. Şimdi bilmem kaçıncı uykunda olmayı tercih ederdin.” Kadın Martin’in bu huyunu bildiğinden dudaklarını birbirine bastırıp hoşnutsuz bir bakış attı. “Ve bu huyumdan hoşlanmıyorsun. Hala aynı kadınsın Fendora, hala sevdiğim kadın.” Kadının titrek gözbebeklerinden anlamsız bir duygu geçti. Martin’in düşündüklerini duyabildiğini hatırlatma ihtiyacı yoktu. Şu anda, koyu suların üzerindeki taş köprüde dikilirken kendisini onun dudaklarından uzak durmaya zorunlu kılan tek şey geçmişin tekerrür etmesinden korkmasıydı. Sadece koyu bakışlarını kadının üzerinde tutmaya devam etti. Aslında herhangi bir dialoğa girişmeden onunla sohbet edebilirdi ama bazen kelimeler daha samimi oluyordu.”Çocukların nasıl?” Sesinin bu kadar geriden gelmesine şaşırmıştı, olabildiğince düşünceleri duymamaya çalışıp ondan bekledi cevabı. Fendora cevabı aklından bulabileceğini söylemek üzereyken vazgeçti ve nefesini verip cevapladı isteksizce. “İyiler. Bu gece John onlarla beraber.” Kocasının adını duyduğunda Martin dişlerini birbirine sürttü. Onlardan haberi olmayan adam zamanında vizdan azabını çok zorlamıştı. “Ona ne söyledin? Buraya gelmek için?” Fendora tereddütsüz cevapladı. “Zamana ihtiyacım olduğunu. Ve temiz havaya.” John ile Fendora’nın arasının kötü olduğu bir sır değildi, Martin buna başlı başına bir delildi zaten. Genç adam elini pardesü cebine atıp iki adımda kadının dibine girdi. Kokusu leylak gibiydi, bu ona sadece eski günleri hatırlatmaya yaradı.”İşte istediğin burada.” Ne olduğunu sormadı kadın, sadece yarı kapalı gözleriyle Martin’in yüzünü inceledi, arından elindeki buruşmuş mektubu aldı. Zarf kendi pardesüsü içinde kaybolurken arzulu, kısa bir bakışma yaşandı aralarında. “Seni tekrar görebilecek miyim Fendora?” diye fısıldadı Martin geceye fısıldar gibi. Uzun zamandır kendisinden esirgenen o muzip, yarım gülümseme soluk tenli yüzüne güneş gibi indi Fendora’nın. “Cevabı biliyorsun.” Kendisini daha istenebilir kılacağını bildiğinden o aşka aç gözlere bir kez daha bakamdan arkasını döndü ve topuklu ayakkabı sesini geride bırakarak kayboldu. Onun düşüncelerinin seslerinden uzakta kalan Martin bir kez daha, yine ve yeniden, terk edilmişlik duygusunda bulmuştu kendini.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Rocio del Bosque
Slytherin VII. Sınıf
Slytherin VII. Sınıf
Rocio del Bosque


Mesaj Sayısı : 120
Kayıt tarihi : 26/07/10

Martin Claive Empty
MesajKonu: Geri: Martin Claive   Martin Claive EmptyPerş. Ağus. 26, 2010 8:17 pm

Kabul edildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Martin Claive
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Claive, Martin

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Karakter İşlemleri :: Ana Hatlar :: Özel Yetenekler-
Buraya geçin: